15 TEMMUZ: MİLLETİN DESTANI
Yıllardır insanımızın naif duygularını istismar edip sömürerek devletin her kademesinde mevzilenen FETÖ Terör Örgütü, 15 Temmuz 2016 tarihinde, emir aldıkları emperyalistlerin işgaline hizmet eden kanlı bir ihanet hareketi başlattı. Türkiye’ye karşı küreselci Siyonist emperyalistlerin içerideki işbirlikçilerini harekete geçirerek yaptıkları alçak, sinsi, hain ve kanlı saldırılar, inancı, vatan ve özgürlüğü uğrunda ölümü bile göze almaktan çekinmeyen aziz milletimizin destansı direnişi ile darmadağın edilmiştir.
15 Temmuz her türlü vesayet ve esareti reddeden aziz milletimizin, istiklâl ve istikbalimizi muhafaza etmek, ülke ve millet bütünlüğümüzü geleceğe taşımak için topyekûn bir milletin canıyla, kanıyla yazdığı yeni bir diriliş destanının, zamanın hafızasına bir kez daha kazınmasıdır.
15 Temmuz, vatan sevgisi ve bağımsızlıkla kaynaşmış imanı için yaşayan bu şanlı millete vurulmak istenen esaret kelepçesinin bir kez daha paramparça edilmesidir.
15 Temmuz, şehit kanlarıyla İslâm vatanı yapılmış bu coğrafyaların işgal edilemeyeceğinin tescili, hür yaşamış, hür yaşayacak milletimizin zaferle sonuçlanmış yeni kurtuluş mücadelesidir.
15 Temmuz, şeytani amaçları için dini bile istismar etmekten çekinmeyen fitneci münafıkların, akıl donduran hile ve hıyanetleri karşısında, sürekli diri ve uyanık kalan bilinci, çevik gücüdür.
Millet derin feraseti ve hikmetiyle işgal ve ihanet girişimini anında görmüş, vatanın söz konusu olduğu bir durumda yaşamayı bile teferruat bilerek uçak ve helikopterlerle havadan bombalanan, zırhlı araçlarla, tanklarla tutulmuş sokaklara çıkmış, bendini yıkıp taşan sel gibi caddelere, alanlara akmış, adeta tek bir yumruk olup işgalci darbecilerin tepesine inmiştir.
Gece boyu canı ile kanı ile direnerek 2000’in üzerinde yaralı, 250 şehit veren bu aziz millete ilâhi bir lütuf olarak açık bir gök, parlak bir güneş, aydınlık bir ufuk ve bembeyaz gündüzler armağan edilmiştir. O meşum gecenin sabahı, Türkiye yüzyılını müjdeleyen güneşle aydınlanmıştır. İhanetin karanlığını parçalayarak hak edilen bu aydınlık sonsuza kadar sürecektir.
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen olarak, istiklâl ve istikbalimizin açık bir saldırıya uğradığı o gece, hiç tereddüt etmeden, sağımıza solumuza bakmadan, birilerini beklemeden, bahane ve gerekçe üretmeden, başka hiçbir hesap yapmadan alanlara; milletimiz için, onurumuz, irademiz, özgürlüğümüz, çalışma hayatının geleceği, güvencesi için, ülkemiz kadar geniş yüreklerimiz ve çıplak ellerimizle karanlığın ve tankların karşısına çıktık. Her zamanki gibi milletten yana, zalimlere karşı olduk.
O gece, hepimiz ülkemizin baştan sona direniş hattı olan her karışında, her noktasında millete ve medeniyetimize bağlılığımızın samimi gereğini ve görevini yerine getirdik.
O gece, ihanetle örülmüş karanlığın üstüne imanla örgütlenmiş millet olarak yürüdük.Vurulanlarımız, şehit düşenlerimiz oldu. Aralarında dört üyemizin de bulunduğu tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Onlar, istiklal davamız ve uhrevi hayatın kazançlarını menzil edindiğimiz bu yolda, bizleri nesilden nesile aydınlatacak ölümsüz meşalelerdir.
Bize, canları pahasına üzerinde özgürce yaşadığımız vatanı ve tutsak edilmez özgürlük ruhunu armağan eden şehit ve gazilerimizi rahmetle yâd ediyoruz.
Eğitim-Bir-Sen olarak, millet düşmanlarının ihanet tezgâhını eğitim sistemimiz üzerinden işletmiş oldukları realitesinden çıkardığımız dersle, müfredatından işleyişine kadar eğitimsistemimizin zaafları vakit geçirilmeden giderilmelidir diyor, aziz milletimizin 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nü tebrik ediyoruz.
