Haber
2025-08-26 15:34:31
2025 YKS YERLEŞTİRME SONUÇLARINA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME

2 milyon 561 bine yakın adayın başvurduğu 2025 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) yerleştirme sonuçları açıklanmıştır. Açıklanan veriler incelendiğinde, devlet üniversitelerinde örgün programların kontenjanlarının yüzde 99’u dolarken, vakıf yükseköğretim kurumlarında her dört genel kontenjandan üçü dolmuştur.

Bu sonuçlara göre, vakıf yükseköğretim kurumlarında toplamda 44 bin 412 kontenjan boş kalmıştır. Devlet üniversitelerinde örgün ön lisans kontenjanları neredeyse tamamen dolmuşken, örgün lisans düzeyinde boş kalan kontenjan sayısı 3 bin 22 olarak kaydedilmiştir. Ayrıca devlet üniversitelerinde geçen yıl bir önceki yıla göre örgün yükseköğretim genel kontenjanlarında 150 bin, bu yıl ise geçen yıla göre 91 bine yakın bir azalma olduğu görülmektedir. 

 

Bu azalmanın başlıca nedenleri, ikinci öğretim programlarının kapatılması, tercih edilmeyen programların azaltılması ve mezuniyet sonrası istihdam bağının zayıfladığı alanlarda kontenjanların düşürülmesidir.

 

Lise son sınıftaki her 10 öğrenciden sadece 3’ü üniversiteye adım atabildi

 

Yerleştirme sonuçları, devlet üniversitelerinde genel doluluk oranlarının yüksek olduğunu gösterse de ayrıntılı analiz yapıldığında ciddi sorunların varlığı ortaya çıkmaktadır. 

 

Bu sorunların başında lise son sınıf düzeyinde sınava başvuran öğrencilerin düşük yerleşme oranları gelmektedir. Henüz akademik bilgileri taze iken YKS’ye başvuran lise son sınıf öğrencilerinin yalnızca yüzde 28’i bir yükseköğretim programına yerleşebilmiştir. Yani her 10 öğrenciden sadece 3’ü üniversiteye adım atabilmiştir.

 

Son sınıf düzeyinde başvuran aday sayısı son 12 yılın en düşük seviyesinde

 

Bu durum, son iki yıldır hem lisans hem de ön lisans düzeyinde düşüş eğilimindedir. Üstelik lise son sınıf düzeyinde başvuran aday sayısı 831 bin ile son 12 yılın en düşük seviyesinde gerçekleşmiştir.

 

Adayların istihdam kaygısı tercihlere doğrudan yansıdı

 

Devlet üniversitelerinde örgün lisans düzeyinde boş kalan 3 bin 22 kontenjanın önemli bir kısmı eğitim fakültelerinde toplanmıştır. Geçen yıl boş kalan lisans kontenjanlarının yüzde 41’ini, bu yıl ise yüzde 26’sını fen bilgisi ve ilköğretim matematik öğretmenliği bölümleri oluşturmuştur. 

 

Özellikle fen bilgisi öğretmenliği bölümünde kontenjanların yüzde 54’ü (608) boş kalmış, 25 üniversitede açılan 10’ar kontenjan hiç tercih edilmemiştir. Bu tablo, bazı öğretmenlik programlarının cazibesini kaybettiğini, adayların istihdam kaygılarının tercihlerine doğrudan yansıdığını göstermektedir. 

 

Boş kalan diğer kontenjanlarda ise bazı mühendislik bölümleri öne çıkmaktadır. Önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da bazı üniversitelerin mühendislik bölümleri hiç tercih edilmemiş, hatta bu üniversiteler kontenjanlarını düşürmelerine rağmen ilgi görmemiştir. 

 

Sürekli olarak tercih edilmeyen bu bölümlerin kapatılması, bu alanlara ayrılan kaynakların daha verimli kullanılabilmesi için artık zorunlu hale gelmiştir.

 

Yükseköğretimde kontenjan planlaması arz talep dengesi gözetilerek yapılmalı

 

2022 yılından itibaren baraj puanı uygulamasının kaldırılmasıyla birlikte puanı hesaplanan her adayın tercih hakkı doğmuş, bu nedenle ön lisans düzeyindeki kontenjanların neredeyse tamamı ilk yerleştirmede dolmuştur. Ancak burada da dikkat çekici bir sorun vardır: Yerleşen adayların bir bölümü kayıt yaptırmamakta, bu durum özellikle devlet üniversitelerinde hem lisans hem de ön lisans düzeyinde ciddi boşluklara yol açmaktadır. Geçen yıl devlet üniversitelerinde ilk yerleştirmede dolan programlara kayıt yaptırmayanların da eklenmesiyle, örgün lisans düzeyinde 21 bin, örgün ön lisans düzeyinde 43 bin boş kontenjan ek yerleştirmelerde tekrar açıklanmıştır. 

 

Vakıf yükseköğretim kurumları da dahil edildiğinde bu sayı 120 binin üzerine çıkmakta, açık öğretim programları da dahil edildiğinde 200 bini aşmaktadır. 

 

Buna ek olarak öğretim yılı başladıktan sonra özellikle ön lisans düzeyinde öğrenciler, ulaşım, barınma ve meslek yüksekokullarının merkeze uzaklığı gibi nedenlerle devam etmemekte, bu da kaynakların etkin kullanılmasını engellemektedir.

 

Ortaya çıkan bu tablo, yükseköğretimde kontenjan planlamasının arz talep dengesi gözetilerek yapılması gerektiğini bir kez daha ortaya koymaktadır. 

 

Adayların tercihleri, mezuniyet sonrası iş bulma kaygılarıyla doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle istihdamla bağı zayıflayan programların kapatılması, tercih edilmeyen ve kayıt yapılmayan bölümlere kaynak ayrılmaması gerekmektedir. Kaynakların daha verimli kullanılabilmesi için yükseköğretim kontenjan planlamaları iş gücü piyasasındaki değişen eğilimler ve ülkenin kalkınma hedefleri doğrultusunda yeniden düzenlenmelidir.

 

Alınacak tedbirler acilen hayata geçirilmeli

 

Özellikle lise son sınıf öğrencilerinin üniversiteye girişte düşük başarı göstermeleri, son sınıfta başvuran aday sayısının son 12 yılın en düşük seviyesine gerilemesi üzerinde dikkatle durulmalıdır. Bu nedenlerin tespiti için kapsamlı araştırmalar yapılmalı, gerekli politika tedbirleri acilen hayata geçirilmelidir.

 

Yükseköğretim planlaması, bilimsel verilerle ve ülkenin kalkınma vizyonuna katkı sağlayan anlayışla yeniden yapılandırılmalı  

 

2025 YKS yerleştirme sonuçları bir kez daha göstermiştir ki yükseköğretim sistemimizde sorunlar yalnızca kontenjanların sayısıyla değil, mezuniyet sonrası iş gücü piyasasına uyumla ilgilidir. 

 

Eğitim-Bir-Sen olarak çağrımız, yükseköğretim planlamasının bilimsel verilere dayalı, istihdamla güçlü bağı olan, gençlerimizin umutlarını büyüten ve ülkemizin kalkınma vizyonuna katkı sağlayan bir anlayışla yeniden yapılandırılmasıdır.

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen