Haber
2025-08-08 19:50:34
AİLEYİ GÜÇLENDİRECEK TEKLİFLERİMİZ HAYATA GEÇTİĞİNDE TÜRKİYE KAZANACAK

Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Kadın Komisyonu Başkanı Sıdıka Aydın, 2025 Aile Yılı kapsamında 8. Dönem Toplu Sözleşme’de kadın kamu görevlileri ile aileyi güçlendirmeye yönelik özel tekliflerin hayata geçirilmesinin, Türkiye Yüzyılı kalkınma hedeflerine büyük katkı sağlayacağını vurguladı.

Kadın Komisyonu Başkanımız Sıdıka Aydın, kadın kamu görevlilerinin sorunlarını ve bu sorunları toplu sözleşme masasına taşımak için gerçekleştirdikleri çalışmaları EBSTV’ye anlattı.

 

Kadın emeğinin Türkiye’nin geleceğine katkısına işaret eden Aydın, “Kadının çalışma hayatındaki üretkenliği, geleceğe bir yatırımdır, sürdürülebilir bir Türkiye Yüzyılı kalkınma hedefinin tam merkezidir. Ancak bunun, aileyi merkeze alan bir yaklaşımla, iş-aile uyumunu sağlayacak, analık haklarını da koruyacak dengeli şekilde gerçekleşmesini istiyoruz.” diye konuştu.

 

Sıdıka Aydın, kadın kamu görevlilerinin emeğini görünür kılmak için teşkilat içi eğitimler, akademik çalışmalar ve il ziyaretleri düzenlediklerini, ayrıca TBMM ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve diğer ilgili bakanlıklarla sosyal diyalog mekanizmalarını geliştirecek görüşmeler yaptıklarını, uluslararası sendikalarla iş birlikleri kurduklarını aktardı. 

 

Sıdıka Aydın, kadınların çalışma hayatı ve aile konularında yürüttükleri çalışmaları şu sözlerle özetledi: 

 

“Kadın öğretmenler ve sendikalardaki kadın faaliyetlerine ilişkin raporlar hazırladık, çalıştaylar ve paneller düzenledik. ‘Aile ve Medya’ sempozyumunda medyanın aile üzerindeki etkilerini ele aldık. 5 binden fazla kadın kamu görevlisiyle yaptığımız ankette talepler, sorunlar ve çözüm önerilerini raporlaştırarak kamuoyuna sunduk. Ayrıca, 37 akademisyenin katılımıyla gerçekleştirilen ‘Aile Kongresi’nde ailenin mevcut durumunu disiplinler arası bir yaklaşımla değerlendirdik ve elde edilen bulguları paylaştık.”

 

“Çocuk bakımına dair politika geliştirmezsek, yarın sadece yaşlı bakımını konuşmak zorunda kalacağız”

 

Kadın Komisyonu Başkanı Aydın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2025’in “Aile Yılı” ilan edilmesini “çok kıymetli” bulduklarını söyledi. Kararı iki açıdan değerlendirdiklerini belirten Aydın, “Birincisi, bu durum bize varoluşsal bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Doğurganlık hızımız 2,1’in altına düşerek 1,48’e kadar geriledi. Bu, neslin devamı ve Türkiye’nin geleceği açısından ciddi bir tehlike.” dedi.

 

Sıdıka Aydın, Türkiye’nin nüfus göstergelerine ilişkin çarpıcı verileri şu ifadelerle paylaştı:

 

“2001’de doğum oranlarımızın hızı 2,38 iken, 2024 itibarıyla 1,48’e düştü. Avrupa’da birçok ülke 1,50’lik doğum oranlarının üzerinde iken biz bu seviyenin bile altına indik. 2017’de üç çocuk üzerinde doğum yapan il sayısı 10’du, bugün sadece Şanlıurfa kaldı. 2017’de doğurganlık hızı 1,50’nin üzerinde olan 10 ilimiz varken, bugün yalnızca 4 il bu seviyeyi koruyabiliyor. Türkiye artık yaşlanan, çocuk yapmayan bir ülke konumunda. Eğer bugün çocuk bakımına dair politika geliştirmezsek, yarın sadece yaşlı bakımını konuşmak zorunda kalacağız. Ülke olarak nüfus açısından bir hedefimiz vardı, 100 milyona ulaşmak. Ama maalesef bu hedefimize ulaşmayı bırakın, nüfusumuz her geçen gün kıta Avrupa’sından daha hızlı yaşlanıyor.”

 

Aydın, Türkiye’nin Avrupa’da nüfus artış hızında 9. sıraya gerilediğini hatırlatarak, “30 yıl sonra askere gidecek, işe başlayacak gencimiz kalmayacak. 50 yıl sonra nüfusun yarısı 65 yaş üstü olacak. Özellikle son 20 yılda yapılan yatırımlar –okullar, hastaneler, sosyal tesisler– genç nüfus olmayınca atıl kalacak, ekonomi zarar görecek.” uyarısında bulundu.

 

Ailenin kutsal ve toplumsal hayatın temeli olduğunu vurgulayan Aydın, “Aile, şahsiyetin, ahlakın, edebin geliştiği, eğitimin şekillendiği ilk beşiktir.” dedi. 

 

Aydın, Çin’in tek çocuk politikasından vazgeçtiğini ve bazı ülkelerde neslin geleceğinin tehdit altında olduğu gerekçesiyle evlilik ve aile politikalarının değiştiğini hatırlatarak, “Dünyanın birçok ülkesi nüfus krizine karşı mücadele ediyor.” dedi.

 

Medyanın gençlerin evlilik ve çocuk sahibi olma tercihleri üzerindeki etkisine de değinen Aydın, “Gençler artık evlenmek istemiyor. Sadece ekonomik nedenlerle değil; kariyerlerine engel gördükleri için ya da tek başına yaşamak istedikleri için de çocuk yapmıyorlar. Ortalama ilk evlilik yaşı 29’a, çocuk sahibi olma yaşı 31’e çıktı. Geniş aile modeli yok oluyor, aile sofraları ve kuşaklar arası bağlar zayıflıyor.” ifadelerini kullandı.

 

“Aile Yılı sorunların çözümü noktasında bir fırsat”

 

İkinci olarak “Aile Yılı”nı sorunların çözümü noktasında bir fırsat olarak gördüklerini ifade eden Aydın, “Aile konusunu toplumsal bir diyalogla ele almalı, akademisyenlerden sivil toplum örgütlerine, kamu kurumlarından yerel yönetimlere kadar herkesin katkısıyla analizler ve yasal düzenlemeler yapılmalı. Hem genç nüfusu korumalı hem de aynı zamanda bakım sorumluluklarını yerine getirmek için önlem almalıyız.” diye konuştu.

 

Sendikacılık faaliyetlerinde ailenin merkezde olduğunu vurgulayan Aydın, “Çalışma hayatı yıpratıyor, ekonomik olarak ailenin yükünü hafifletmiyor. Bu durum da gençleri evlilikten ya da çocuk yapmaktan uzaklaştırıyor. Bu sorunlar acilen yasal düzenlemelerle çözülmeli” diye konuştu.

 

 “Kadınlar hem çalışma hayatında hem ailede var olmak istiyor”

 

Sıdıka Aydın, sendikanın 1 milyon 100 bini aşan üyesinin yarısına yakınının kadın olduğunu belirtti. Eğitim ve sağlık alanlarında kadın kamu görevlisi oranlarının hızla arttığını söyleyen Aydın, “Milli Eğitim Bakanlığı’nda kadın öğretmen oranı yüzde 60’ı, Sağlık Bakanlığı’nda ise yüzde 70’i geçti.” dedi.

 

Kadın istihdamındaki artışın, sorunların da görünür hale gelmesine yol açtığını ifade eden Aydın, 81 ilde yaptıkları saha çalışmalarıyla kadınların taleplerini topladıklarını söyledi. 

 

Kadınların en önemli isteğinin iş-aile uyumunun sağlanması olduğunu belirten Aydın, “Kadınlar hem toplumsal hayatta hem çalışma hayatında yer almak, kariyerinde ilerlemek hem de ailenin merkezinde olmak istiyor. Analık hakkının korunmasını, kreş imkanlarının artırılmasını, eş durumu tayinlerinde kolaylık sağlanmasını talep ediyorlar.” dedi.

 

Sözleşmeli personelin farklı illerde çalıştırılmasının aile birliğini bozduğunu vurgulayan Aydın, “Eşim Ağrı’da, ben İzmir’deyim diyen kadın, üç çocuk önerisini destekliyor ama ‘Nasıl yapayım?’ diye soruyor. Sabahın erken saatinde çocuğunu kreşe bırakıp işe giden anneler hem kendileri hem çocukları için yıpranıyor.” ifadelerini kullandı.

 

Aydın, öğretmenlerin süt iznini kullanmakta zorlandığını, yarı zamanlı çalışma hakkının ise yönetici ve sözleşmeli statüdeki kamu görevlileri tarafından fiilen kullanılamadığını söyledi.

 

“Kadınlar kariyer ile ev arasında tercihe zorlanıyor. Bizim meselemiz sadece kadın değil babalık ve ebeveynlik de bu tablonun içinde” diyen Aydın, 2025’in “Aile Yılı”nın bu sorunların çözümü için fırsata dönüştürülmesini, toplu sözleşme masasında ailenin öncelikli gündem olmasını istedi.

 

“Toplu sözleşmede Aile Yılı’na özel teklifler”

 

Sıdıka Aydın, kadın kamu görevlilerinden gelen talepleri 8. Dönem Toplu Sözleşme Masası’na ayrı bir başlık altında taşıdıklarını belirtti. 2025 Aile Yılı ve kadın kamu görevlilerine yönelik tekliflerin, Memur-Sen’in genel talepleri içinde özel bir bölümde sıralandığını aktardı. 

 

Bu maddeler arasında kreş ve gündüz bakım evi hizmeti ile ödeneği, aile yardımı, sözleşmeli personelin yer değişikliği, doğum ve evlenme yardımı, bakım yükümlülüğüne ilişkin haklar, analık ve süt izni, yıllık izin süreleri, evlilik ve babalık izni, eğitim yardımı, yarı zamanlı çalışma hakkından fiilen yararlanma imkanı, aile dostu gelir vergisi politikası ve haftalık çalışma süresine ilişkin düzenlemelerin yer aldığını aktaran Aydın, diğer hizmet kollarına yönelik kadın personel taleplerinin de masada olduğunu vurguladı.

 

Aydın, doğum izinlerinin 16 haftadan 60 haftaya çıkarılmasını istediklerini söyledi. Bu sürenin, annenin ve bebeğin sağlığı için kritik olduğunu vurgulayan Aydın, süt izni konusunda da ilk yıl günde 3 saat, ikinci yıl ise 1,5 saat olacak şekilde iki yıl boyunca uygulanmasını talep ettiklerini aktardı.

 

Evlilik ve çocuk yardımlarının yetersiz kaldığını belirten Aydın, evlilik yardımı ve çocuk başına vergi indirimi içeren aile dostu vergi politikalarının hayata geçirilmesinin önemine işaret etti.

 

Teklifler arasında 56 bin lira hibe evlilik yardımı, 351 bin lira faizsiz evlilik desteği, kreş hizmetinin zorunlu hale getirilmesi ve 9 bin liraya yakın kreş desteğinin de yer aldığını belirten Aydın, ayrıca, evlilik izinlerinin 15 güne, babalık izinlerinin ise 30 güne çıkarılmasını, yarı zamanlı çalışma hakkının yönetmelikle tüm kamu görevlilerine uygulanabilir hale getirilmesini talep ettiklerini ifade etti.

 

“Mesai süresinin haftalık 4 gün olmasını talep ediyoruz”

 

Sıdıka Aydın, haftalık 40 saat olan çalışma süresinin 32 saate indirilmesini talep ettiklerini belirterek, bunun çalışanların tercihlerine göre esnek şekilde uygulanabileceğini söyledi. “İster haftada bir gün mesaiye gitmemek, ister sabah geç gelip akşam erken çıkmak şeklinde olsun; 4 gün çalışma modeli mutlaka tartışılmalı.” diyen Aydın, esnek, hibrit, uzaktan ve kısmi zamanlı çalışma modellerinin hem verimlilik hem de aile ile kaliteli vakit için önemine dikkati çekti.

 

Aile birliğinin güçlendirilmesi ve neslin devamı için bu düzenlemenin hayata geçirilmesini istediklerini vurgulayan Aydın, sözleşmeli personelin kadroya geçiş sürecinde de 3+1 yıl bekleme şartının kaldırılmasını talep etti ve “Tüm sözleşmeliler doğrudan kadroya alınmalı ve mazeret izni hakkı bir yılın sonunda kullanılabilmeli.” dedi.

 

“Aile dostu politikalar istiyoruz”

 

Kadın Komisyonu Başkanımız Sıdıka Aydın, sendikacı, öğretmen ve çalışma hayatındaki bir kadın olarak toplu sözleşme masasından ve genel olarak Aile Yılı’ndan beklentilerini şu sözlerle dile getirdi:

 

“Kadın emeğinin görünür kılınmasını, aile birliğinin korunmasını ve aileyi destekleyen mekanizmaların güçlendirilmesini ve ‘Aile dostu politikalar istiyoruz’. 2025 Aile Yılı’nın fırsata dönüşmesini, farkındalık oluşturmasını ve aileyi merkeze alan sosyal politikalar ile yasal düzenlemelere vesile olmasını bekliyoruz.”

 

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen