Haber
2025-06-25 16:31:37
MEMUR-SEN KADIN KOMİSYONU 3. TÜRKİYE BULUŞMASI COŞKUYLA GERÇEKLEŞTİ

Memur-Sen Kadın Komisyonu 3. Türkiye Buluşması, büyük heyecan ve coşkuyla gerçekleştirildi. Türkiye Buluşmasında kadın kamu görevlilerinin sendikal hayata olumlu etkisi ve örgütlü mücadelenin önemine vurgu yapıldı.

Programa, Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Kadın Komisyonu Başkanı Sıdıka Aydın’ın yanı sıra Memur-Sen Yönetim Kurulu Üyeleri, bağlı sendikaların genel başkanları ve yönetim kurulları, komisyon başkanları ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen kadın kamu görevlileri katıldı.

 

 

Programda konuşan Genel Başkanımız Ali Yalçın, kadınların çalışma hayatının ayrılmaz bir parçası olduğunu belirterek, “Kadın kamu görevlilerinin yaşadığı sorunları, çözüm bekleyen konuları ve çözümüne ilişkin somut verileri uzunca süredir ısrarla dile getiriyoruz. Çalışma hayatı sadece çalışma hayatına münhasır bir alan değil. Sosyal hayatla, aile hayatıyla ve diğer alanlarla doğrudan bağlantılı ve ilişkili… Kadın kamu görevlilerimizin hem sosyal hayatta hem çalışma hayatında hem de aile hayatında sorumluluklarını görmemiz gerekiyor. Gençleri evlilikte uzaklaştıran ya da evlenme sürecini zorlaştıran hususlar, kadın kamu görevlilerini anne olmakla kariyer yapmak arasında çıkmaza sürükleyen hususlar, kadın/anne kamu görevlilerinin çalışma hayatında zorlayan hususlar, mevzuatın yetersizliği nedeniyle eşler arasında sorumluluğu paylaştırmayan yanlışlar, vb. sorunları doğru görmemiz, çözümleri de buna göre yapmak gerekiyor.” diye konuştu.

 

Ali Yalçın: “Daha fazlasını yapmak zorundayız”

Konuşmasında bozulma tehlikesiyle karşı karşıya olan aile yapısına değinen Ali Yalçın, bu yapının büyük bir saldırı altında olduğunu ifade ederek şunları söyledi:

 

“Küresel sapkın lobiler sistematik bir şekilde aile yapımıza saldırıyorlar. Dizileriyle, filmleriyle, sabah programlarındaki melanetlerle, dijital platformlardaki sapkınlıklarla, sosyal medyadaki ahlaksızlıkla, modayla, reklamlarıyla aileye ve ailenin taşıdığı kültürümüze karşı bir istila, bir işgal, bir soykırım peşindeler. Aile meselesi bir beka meselesidir. Aileyi korumak öncelikli meselemizdir. Aileyi kapitalizmin sömürüsünden, kültürel emperyalizmin ifsadından korumak hepimizin ortak görevidir. Aileyi korumak farz-ı kifaye değil, farz-ı ayndır. Anayasa’nın 41’inci maddesinin birinci fıkrasına, “Aile, kadın ve erkekten oluşur. Aile ilişkisinin temeli evliliktir.” cümleleri eklenmelidir. Son 23 yıldır iş ve aile hayatının korunması için önemli adımlar atıldı. Yapılan her iyileştirmede alın teri olan bu teşkilatın lideri olarak diyorum ki, Bugün çok daha fazlasını yapmak zorundayız. Çünkü bugün Avrupa’nın en hızlı yaşlanan ülkesiyiz, doğum oranlarımız ürkütücü seviyelere indi. Yani dün atılan adımlar gerekliydi ama bugün için asla yeterli değil. Bundan dolayı da çalışma hayatının aileye duyarlı yapılandırılması artık, tercih değil zorunluluktur.”

 

Aile yapısının korunması adına ‘Anayasa Değişsin Aile Korunsun’ imza kampanyası ile üzere ailenin kadın ve erkekten oluştuğunu açıkça belirten değişiklik için adım attıklarını hatırlatan Yalçın, 2025 yılının Aile Yılı ilan edilmesi dolayısıyla ağustos ayında gerçekleştirilecek 8. Dönem Toplu Sözleşmenin de bu konuda bir milat olması gerektiğine dikkat çekti.

 

“Analık izin süresi 52 haftaya çıkarılmalı”

Ali Yalçın, Memur-Sen olarak kadın kamu görevlilerinin refah seviyesini ve yaşam standardını yükseltmek adına geçmişten bugüne oldukça önemli adımlar attıklarını ve birçok kazanım elde ettiklerini söyledi. Yalçın, kadın kamu görevlileri adına gelecekte atılması gereken adımları ise şu şekilde sıraladı;

 

-2025 Aile yılı için çocuklar için ödeme yapılması oldukça önemli…Devletimizin işveren olarak eş ve aile yardımını da düzenlemesi ve artırması gerekiyor. Bunun en doğru yer toplu sözleşme masasıdır.

-Çocuğun bez parası, ek gıda takviyesi ve diğer ekonomik şartlar görülerek kesinlikle artırılması gerekiyor.

-Çocuk sayısına göre ilave prim gün sayısı (Yıpranma tazminatı) verilmelidir.            

-Emeklilik yaşının çocuk sayısına göre düzenlenmesi sağlanmalıdır.

-Gelir vergisi muafiyeti sağlanmalıdır.

-Haftalık çalışma sürelerinin düzenlenmesi sağlanmalı, çalışma saati 32 saate düşürülmeli, çalışma günü 4 güne indirilmelidir.

-Yıllık izin süreleri artırılmalıdır.

-Güvenceli istihdamla esnek çalışma biçimlerinin kullanılması sağlanmalıdır.

-Uzaktan çalışma, dönüşümlü çalışma ve benzeri çalışma modelleri kadın çalışanların talebi üzerine hayata geçirilmelidir.

-Analık İzin süreleri, 52 haftaya çıkarılması gerekiyor. Yarım zamanlı çalışma hakkı mevzuatta var fakat uygulaması sağlanmıyor.

-Kreş konusunu toplu sözleşme masasına taşıdık. Önemli bir karar aldık. Fakat; kamu kurum ve kuruluşları bunun uygulamasından kaçınıyor. Kreş hizmetinin kesinlikle sunulmasını, sunulamadığı durumlarda da kreş yardımının yapılmasını istiyoruz.

-Doğum yardımı tutarları, bununla ilgili bir düzenleme yapıldı. Fakat bu tutarların gerçek anlamda artırılması gerekiyor.

-Süt izni süresi; anne-bebek sağlığının korunması acısından bu husus önemli

-Çalışma hayatında şiddet; mobbing kurullarının kurulması, çalışma hayatının şiddetten arındırılması gerekiyor.

-Babalara yönelik izin hakları sağlanmalı

-Genç Kamu Görevlilerine; kamu görevlilerine evlenme yardımı ödeneği verilmelidir.

 

Kadınlar teşkilatımızın dinamosudur

Yalçın, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

 

“Taleplerimiz sendikacı Kadınlar Teşkilatımızın Dinamosudur. Biz sadece sendikal alana kendimizi hapsetmiyoruz, kazanımların altında imzamız, alın terimiz, akıl terimiz var, teşkilatımızın örgütlü gücü var. Her eylemde, her etkinlikte, en üst düzeyde katılım için sorumluluk alan teşkilatın başkanlarına, yöneticilerine, lider kadınlarına her bir üyesine yürekten teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız. Bu kutlu dava, sizlerin heyecanıyla büyüyor. Bu teşkilat, kadın eli değdikçe güçleniyor, genişliyor. Ne kadar gayret ettiğinizi gördükçe umudumuz büyüyor. İnanıyorum ki; geçmiş yıllarda olduğu gibi yine çıtayı daha yukarılara koymak, mücadeleyi zirveden yeni ufuklara taşımak için sahada adım atılmadık yer bırakmayacaksınız. Sizler 33 yıldır ilmek ilmek ördüğünüz bu davayı Allah’ın izniyle çok daha yükseklere çıkaracaksınız.”

 

Uslu: Kadın üyelerimiz ile daha güçlüyüz

Programda bir selamlama konuşması gerçekleştiren Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Levent Uslu ise kadın üyelerin Memur-Sen teşkilatının önemli bir parçası olduğuna vurgu yaptı.

 

 

Kadın kamu görevlilerinin örgütlenmesi ve çalışma hayatına katılımlarına ilişkin çeşitli istatistikler paylaşan Levent Uslu, “Kadın gerek aile yapısı içerisinde gerekse çalışma hayatında oldukça büyük bir rol üstleniyor. Bizler de bu önemli sorumluluğun bilincinde olan bir teşkilat olarak kadın üyelerimizi önemsiyoruz. Kadın kamu görevlilerinden gelen talepleri can kulağıyla dinliyor, sorunların çözümü noktasında sınırları zorluyoruz. Geçmişten gelen bu bilinç ve anlayışla gelecekte de benzer şekilde çalışmalarımızı sürdürecek ve kadın üyelerimiz le birlikte daha güçlü bir yapı haline geleceğiz.” dedi.

 

“Boykot konusundaki duruşumuz sürecek”

Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Kadın Komisyonu Başkanı Sıdıka Aydın ise yaptığı konuşmada Siyonist İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği soykırıma dikkat çekti. Başlatılan saldırıların 20’nci ayına girdiğini hatırlatan Aydın, bu saldırılarda 60 bine yakın kişinin hayatını kaybettiğini 500 bin Filistinlinin açlıkla mücadele ettiğini dile getirdi.

 

 

Coğrafyamızda meydana gelen birçok olayda asıl meselenin ülkemiz olduğunun altını çizen Sıdıka Aydın, boykot konusunda oluşan hassasiyete de vurgu yaparak, “Bu zalim çağda, çaresizliğin iliklerimize kadar işlediği bu karanlık zamanda, En güçlü silahımız boykottur! Bu konudaki hassasiyetimiz, kararlılığımız, duruşumuz; Filistinli annelere yalnız değilsiniz demenin en güçlü yoludur. Onların Yüreklerine Uzattığımız bir teselli, bir umut ışığıdır. Bu yangının sadece Ortadoğu’nun kalbinde değil, bizim de ciğerimizde yandığını haykırmanın adıdır! Bu duruş; küresel sermayeye, terör finansçılarına çektiğimiz net ve açık bir resttir! Bu, bizim Filistinli kardeşlerimize verdiğimiz bir söz, Mazlum coğrafyaya karşı da boynumuzun borcudur.” dedi.

 

Aydın: Bir milletin dirilişi aile ile başlar

Konuşmasının devamında aile yapısının önemine değinen Sıdıka Aydın, “Aile, yalnızca toplumun çekirdeği değil, bir milletin ortak hafızasıdır. Merhametin ilk filiz verdiği, ahlakın kök saldığı, edep ve tevekkülün mayalandığı mukaddes bir mekteptir. Biz biliyoruz ki; Bir milletin çöküşü ailede başlar, ama bir milletin dirilişi de yine aileden başlar. İşte tam da bu yüzden Memur-Sen kadın teşkilatı olarak, televizyonlardan yayılan zehre karşı ilimle, Dijital saldırılara karşı bilinçle, Sapkın ideolojilere karşı inançla ve en önemlisi: örgütlü bir dayanışmayla mücadele edeceğiz! Geçtiğimiz mart ayında, Konfederasyonumuz öncülüğünde, ‘Anayasa Değişsin Aile Korunsun’ mottosuyla Bir imza kampanyası başlattık. 5 milyon 293 bin imzayı topladık, TBMM ’e taşıdık. Bu imzalar, aileyi korumayı ve başörtüsüne anayasal güvence talebini Yürekten sahiplenen milletimizin İradesini ve kararlılığını temsil etmektedir. Gece gündüz demeden stantların başında nöbet tutan ve kampanyanın lokomotifliğini yapan siz kıymetli kardeşlerime, Üstün gayretiniz, çabanız ve emekleriniz için teşekkür ediyor; Sizleri canı gönülden ve yürekten tebrik ediyorum.” ifadelerini kullandı.

 

Mevcut geçim şartları ve ekonomik koşullar değerlendirildiğinde kadınların sadece evin değil, ekonominin de paydaşı olduğunu söyleyen Sıdıka Aydın, Memur-Sen olarak kadını ya iş ya aile ikilemine mahkum eden değil her iki sorumluluğu da insanca taşıyabileceği, adil, sürdürülebilir ve vicdanlı politikalar geliştirilmesi için mücadele ettiklerini söyledi.

 

“Bu yıl bir fırsat olarak değerlendirilsin”

Sıdıka Aydın, “Ağustos ayı içerisinde 8. Dönem Toplu Sözleşme için kamu çalışanlarını temsilen masaya oturacağız. ‘Masanın konusu değil’ diyerek dışarıda bırakılan yüz binlerce kadın kamu görevlisi ile ailelerini ilgilendiren tekliflerimiz, Aile Yılı vesilesiyle hayat bulsun. Analık izin sürelerinden kreş hizmetine, tam istihdam güvencesiyle esnek ve dönüşümlü çalışma modellerinden, aile dostu vergi politikalarına, evlilik ve çocuk yardımından yarı zamanlı çalışma hakkına kadar birçok alanda iyileştirmenin hayata geçirilmesi için bu yıl bir fırsat olarak değerlendirilsin. Bir zamanlar kadınları inancı ve mesleği arasında tercih yapmaktan kurtaran o irade, Bugün de kadınları anne olmakla çalışmak arasında sıkışmaktan kurtarsın... Memur Sen olarak, bugüne kadar bu adımların samimi takipçisi olduk, bundan sonra da Olmaya da devam edeceğiz! İnanıyorum ki bu dava, siz öncülerimizle daha da büyüyecek, daha da güçlenecek, çünkü biz sadece bir sendikanın değil, Bir direnişin, bir uyanışın, bir ahlâk medeniyetinin neferleriyiz.” dedi ve konuşmasını tamamladı.

 

Gerçekleştirilen konuşmaların ardından Memur-Sen’e bağlı sendikaların kadın komisyonları hizmet kolları kapsamında toplantılar gerçekleştirdi. Program, verilen eğitim seminerinin ardından son buldu.

 

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen