GENEL BAŞKANIMIZ YALÇIN: MAAŞ KAYIPLARI ENFLASYON FARKIYLA DEĞİL REFAH PAYIYLA TELAFİ EDİLMELİ

Genel Başkanımız Ali Yalçın, TÜİK’in açıkladığı haziran ayı enflasyon oranının ardından yaptığı değerlendirmede maaşlardaki kayıp hızının artarak devam ettiğine dikkati çekerek kamu görevlilerine ve emeklilerine yalnızca enflasyon farkının değil, refah payının da verilmesi ve ilave iyileştirmelerin yapılması gerektiğini bildirdi.

Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, TÜİK’in Haziran ayına ilişkin enflasyon verileri ve 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu.  

Yalçın, 2025 yılı Haziran ayı enflasyon oranının yüzde 1,37 ve altı aylık enflasyonun ise yüzde 16,67 olarak açıklandığını; yüzde 10,07’luk enflasyon farkıyla birlikte kamu görevlileri ve emeklilerinin maaş/ücret artışının yüzde 15,57 olarak kayıtlara geçtiğini ifade etti. 

Bu oranlarla birlikte; en düşük kamu görevlisi maaşının (bekar, sendikalı) 41 bin 120 TL’den 47 bin 520 TL’ye, en düşük kamu görevlisi emeklisi aylığının ise 19 bin 570 TL’den 22 bin 615 TL’ye yükseleceğini belirten Yalçın, yaşanan ekonomik tabloya ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

“Henüz maaş ve ücretlere artış gelmeden Temmuz ayından itibaren doğalgaza gelen zam ve Haziran ayı içerisinde piyasada yaşanan anlık değişimin, enflasyon rakamlarına yansımasa da ceplerimize yansıdığını yaşayarak görüyoruz. Açıklanan enflasyon rakamları ile sosyal hayatta yaşanan enflasyon arasındaki uçurum, bütün bireyler tarafından gün geçtikçe daha derinden hissedilmektedir. Enflasyon artış hızı düşse de maaşlardaki kayıp hızı artarak devam etmektedir. Geçim derdinin arttığı, kira fiyatlarının uçtuğu, maaş ve ücretlerin yoksulluk sınırıyla açlık sınırı arasında sıkıştığı bir dönemde kamu görevlilerimize ve emeklilerimize refah payı verilmesi ve iyileştirme yapılması şart olmuştur.”

“Hakemin yetersiz kararının faturasını kamu görevlilerimiz ödemesin”

Genel Başkanımız Ali Yalçın, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun yetersiz kararı sonrasında maaş ve ücretlerin; 2024 yılının birinci döneminde Mart ayından, ikinci döneminde Ekim ayından, 2025 yılında ise Şubat ayından itibaren enflasyona yenildiğini belirterek, “Kuşkusuz aynı senaryo ikinci dönemde de yaşanacaktır. Yüzde 5’lik artışın bu koşullarda kamu görevlisini koruması mümkün değildir.” ifadelerini kullandı. 

Yalçın, kamu görevlileri ve emeklilerin yetersiz ve gereksiz kararının faturasını cebinden ödeyerek, harcamalarından vazgeçerek, sosyal hayatından kısarak ve borçlanarak ödemeye devam ettiğini vurguladı. 

Hakem Kurulu’nun kararlarının ekonomik gerçeklerle bağdaşmadığını vurgulayan Yalçın, şunları kaydetti:

“Piyasada gerçekliği bulunmayan, beklenen ve hedeflenen enflasyonla yakından uzaktan alakası olmayan Hakem Kurulu Kararı’na karşılık, sadece enflasyon farkıyla kayıplarımızın telafi edilmesi de mümkün değildir. 

Hakem Kurulu, kamu işverenin teklif ettiği,  

 2024 için (Yüzde 15+Yüzde 10) artışa onay verdi: enflasyon Yüzde 44,38 olarak gerçekleşti. 

 2025 için (Yüzde 6+Yüzde 5) artışa onay verdi, enflasyon tahmini yüzde 15’di, sadece ilk 5 ayda gerçekleşen enflasyon, tahmin edilen enflasyonu geçti.”

Ali Yalçın, açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:

“Bu kadar büyük sapmaların olduğu, beklentilerin hiçbir şekilde enflasyona yaklaşmadığı bir piyasada; ‘ücretleri baskılarsak enflasyon düşer’ farazi düşüncelerin kurbanı kamu görevlilerimiz olmamalı, refah payı ile kayıplar telafi edilmelidir.”

“Kamu işvereni, 8. Dönem Toplu Sözleşme’ye hazırlıklı gelmeli”

Genel Başkanımız Ali Yalçın, kamu personel sisteminin çarpıklaştığı, maaş ve ücret dengesinin bozulduğunu, görev aylığı ile emekli aylığı arasındaki dengenin yok olduğu bir sistemin daha fazla sürdürülemeyeceğini bildirdi. 

Kamu yöneticilerinin, personel sistemine yönelik karar alıcıların ve toplu sözleşme taraflarının sistemi düzeltmeye yönelik olumlu adımı artık atması gerektiğini vurgulayan Yalçın, “8. Dönem Toplu Sözleşme, personel sistemindeki eksikliğin, yanlışların ve adaletsizliğin bitirilmesi için milat olmalıdır.” açıklamasında bulundu. 

Genel Başkan Ali Yalçın, 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecine ilişkin yetkili konfederasyon olarak teklif hazırlıklarını sahadan gelen veriler doğrultusunda şekillendirdiklerini ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Yetkili Konfederasyon olarak, 8. Dönem Toplu Sözleşme masasına taşıyacağımız teklifleri hazırlamak üzere ‘Sahadan Masaya Talebiniz Teklifimiz Olsun’ anlayışıyla çalışmalarımızı başlattık. Kamu görevlisi ve emeklilerimizden 4 binden fazla talep Konfederasyonumuza ulaştı ve toplu sözleşme birimimiz çalışmalarını yaptı. Talepler ve talep edenler fazla çünkü kamu görevlilerinin beklentileri ve sorunları fazla, masanın taraflarından da beklentiler aynı oranda fazladır. 

Memur-Sen olarak tekliflerimizi, Temmuz ayının son haftası açıklayacağız ve kamu işverenine ileteceğiz. Kamu işvereni de masaya ilk görüşmede teklifle gelmeli, masanın dışında yapmayı talep ettiği düzenlemeleri masaya getirmeli, etraflıca tartışmalı ve bütün tarafları mutlu edecek karara imza atmalıdır.

Özellikle 

 1. Dereceye 3600 Ek Gösterge, 

 Gelir dağılımı adaletinin sağlanması, 

 Bayram ikramiyesi, 

 Gelir vergisi oranlarının sabitlenmesi, 

 Mühendis, teknik, idari ve akademik personelin ücretlerinin iyileştirilmesi, 

 Yardımcı Hizmetler Sınıfı’nın GİH’e geçirilmesi, 

 Görev aylığı-emekli aylığı dengesinin kurulması,

 Aile Yılı’na ve kadın kamu görevlilerine yönelik beklentiler, 

Engelli kamu görevlilerine yönelik sorumluluklarımız ve benzeri birçok konuda düzenleme yapılmalı, Kamu işvereni geçiştirmenin değil masayı geliştirmenin tarafında olmalıdır.”

“Kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi, çalışma hayatında barışı tesis edecek şekilde bir an önce tamamlanmalı”

Ali Yalçın, kamuda çalışan işçilerin toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin devam ettiğine dikkati çekerek, her ne kadar aynı yıllar içerisinde toplu sözleşme görüşmeleri gerçekleştirilse de hükümlerin uygulanmasının farklı dönemlerde hayata geçirildiğini belirtti.  

2025 yılına ilişkin ücret artışlarının hala belirlenmemiş olmasının ciddi bir mağduriyete yol açtığını ifade eden Yalçın, şunları kaydetti:

“2025 yılına ilişkin ücret artışları halen belli olmayan, 6 aydan fazladır cebinden, ekmeğinden, harcamalarından kısarak hayatını devam ettirmeye çalışan işçilerin sözleşmesi de bir an önce tamamlanmalıdır. 

Kamu işvereninin, 2025 yılı için 6 aylık gerçekleşen enflasyonu görerek teklif sunduğu, kamu görevlileri için 6 ay sonrası tahmin, tutmayan hedef ve gerçekleşmeyen enflasyon üzerinden artış teklif ettiği unutulmamalıdır. Kamu görevlilerimizin 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmesi Ağustos ayında başlayacak. Ağustos ayı içerisinde tamamlanacak olan görüşmelerin süresinin zaten yetersiz ve kısa olduğunu biliyoruz. 

Bu yüzden kamu işçisi kardeşlerimizin toplu iş sözleşmesi en yakın zamanda uzlaşmayla tamamlanmalı, alın terinin hakkı eksiksiz verilmeli ve çalışma hayatında barışı tesis edecek şekilde sonuçlanmalıdır.”