HAZİNE VE MALİYE BAKANI’NA VE HAKEM KURULU'NA SESLENDİK
Memur-Sen teşkilatı, uzlaşmazlıkla sonuçlanan ve Kamu İşveren Heyeti tarafından Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na taşınan 8. Dönem Toplu Sözleşme’ye ilişkin Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde eylem gerçekleştirdi. Eylemde Bakan Mehmet Şimşek’e seslenen Genel Başkanımız Ali Yalçın, “Yüksek enflasyonun faturasını memura keserek mi piyasaları düzelteceksin? 85 milyonun gözü üzerinizde. 7 milyona yakın insanın yüzünü güldürmek de başını eğdirip kaşını çattırmak da sizin elinizde.” dedi.
Eylemde, “Masanın iradesi tanınsın, toplu sözleşmeden tasarruf yapılmasın”, “Grev hakkı gelsin, sendikal haklar tam verilsin”, “Hakem kurulunun yapısı adil olsun”, “1.dereceye 3600 verilsin”, “Gelirde adalet sağlansın, vergi adil alınsın”, “4688 güncellensin, uluslararası normlarla uyumlu hale getirilsin” ve “İşten emekli olduk, ihtiyaçlarımızdan değil” dövizleriyle emek mücadelesindeki kararlılığımızı ortaya koyduk.
Eylemde, ayrıca “Memuruz haklıyız, susmayacağız”, “Gelirde adalet ücrette denge”, “Adalet yoksa mücadele var”, “Memur burada, Şimşek nerede” ve “Hak, emek, adalet, haykırmaya devam et” sloganlarıyla kamu görevlilerinin haklarını ve emek mücadelesini gür bir sesle haykırdık.
Genel Başkanımız Ali Yalçın’ın konuşması öncesinde eyleme katılan teşkilat mensupları, 3 dakika boyunca alkış, ıslık ve siren sesleriyle güçlü bir protesto sergiledi.
Memur-Sen’e bağlı sendikaların genel başkanları, genel yönetimleri ve çok sayıda üyenin katıldığı eylemde, Genel Başkanımız Yalçın, “Emekçiyi Yok Saymayın Hakkımızı Verin!” yazılı pankartın önünde basın açıklaması yaptı.
Hakem Kurulu sürecinin kamu görevlilerinin lehine olması için Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde bir araya geldiklerini belirten Yalçın, aileleriyle birlikte 25 milyonu bulan memur ve memur emeklisinin artık bu ekonomik şartlara tahammülünün kalmadığını söyledi.
“Memur ve memur emeklisinin gözü Hakem’de, Hakem’in gözü ise Maliye Bakanı’nda”
Hakem Kurulu sürecinde kararın da sorumluluğun da Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda olduğunun altını çizen Yalçın, Hakem Kurulu’nun geçen üç günlük sürede ikişer saatlik toplantılarla sürecin geçiştirildiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
“Toplu sözleşmede olduğu gibi her şey son güne bırakılıp oldubittiye getirilmeye çalışılıyor. Emeklilerimizle birlikte memur ve memur emeklisinin gözü Hakem’de, Hakem’in gözü ise Maliye Bakanı’nda. O yüzden biz de bugün Maliye Bakanlığı’nın önünde eylemimizi yapıyor, Maliye Bakanına sesleniyoruz. Diyoruz ki, madem ki yetki sizde, madem ki Hakem Kurulu vesayetiniz altında, o zaman yetkinin sahibi olarak ya adil bir karar verin ya da sorumluluğu Hakem Kuruluna yükleme kolaycılığını bırakıp 85 milyonun karşısına çıkarak ‘Hakemin kararının sorumluluğu bizdedir’ deyin! Gelin, gözünüzü kulağınızı, aklınızı, vicdanınızı memurun ve emeklinin haklı isyanına kapamaktan, sırtınızı dönmekten vazgeçin. Biz kamu görevlileri olarak, Memur-Sen olarak, Maliye Bakanı’na ‘Artık Yeter, Bıçak kemiğe dayandı, Memur ve Emekli iyice bunaldı’ diyoruz. Adil ücretle aramızda bariyer olma, diyoruz.”
“Sesimize kulak verin adaleti sağlayın”
Bakan Mehmet Şimşek’e seslenen Yalçın, memurların enflasyonun sebebi değil aksine mağduru olduklarını vurguladı.
Bütçe denkleştirmesi, mali disiplin, enflasyonla mücadele gibi konuların faturasının sadece memurlara kesildiğine dikkati çeken Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Herkese cömert davranırken sadece memurlar ve emekliler bütçeye yük görülüyor. Alın terinin, emeğin hakkını vermezseniz, ücrette adaleti sağlamazsanız toplumda huzur kalır mı? Aynı işi yapanların farklı ücretler alması durumunda çalışma barışı sağlanır mı? Sermayeye vergi indirimleri, vergi afları yapılırken, teşvikler dağıtılırken, faize-rantiyeciye para bulunurken, memura, emekliye gelince ‘kasa boş’ sözlerinin inandırıcılığı olur mu? Kiminle görüşsem ‘Mehmet Şimşek’le bir görüş’ diyor, Ben de buradan Mehmet Şimşek’e söylüyorum; memurun maaşını kısarak, haklı taleplerini bastırarak mı enflasyonu dizginleyeceksin? Yüksek enflasyonun faturasını memura keserek mi piyasaları düzelteceksin? Ekonomik istikrarı memuru istikrarsızlaştırarak mı sağlayacaksın? Bütçeyi memuru küçülterek mi büyüteceksin? Biz bu adaletsizliği asla kabul etmiyoruz. Bizim itirazımız enflasyonla mücadeleye değil, enflasyon canavarına memurun ve emeklinin ezdirilmesinedir. Bugün hâlâ geç kalınmış değil. Hâlâ bu çarpıklık düzeltilebilir. Daha fazla mağduriyetin önüne geçilebilir. Sesimize kulak verin, adaleti sağlayın, aileleriyle birlikte 25 milyon insanımızın ahını almayın! Bugün sadece kamu görevlilerinin değil 85 milyonun gözü üzerinizde. 7 milyona yakın insanın yüzünü güldürmek de başını eğdirip kaşını çattırmak da sizin elinizde.”
Hakem Kurulu’nun noter damgasından kurtulmak için vesayeti reddederek talimatla değil adaletle karar vermesi gerektiğini vurgulayan Yalçın, “Masada akademik zam dedik, mühendis dedik, şube müdürü dedik, teknik personel dedik, genel idare hizmetleri dedik, yardımcı hizmetler dedik, aile dedik, adaletsizlik var dedik; refah payı verilmesi gerektiğini, Aile Yılı’na uygun adım atılması gerektiğini, 3600 ek göstergenin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini, emekliyi de rahatlatacak taban aylığa zam verilmesi gerektiğini, bayram ikramiyesinin memurun da hakkı olduğunu, kamu görevlilerine ek ilave bir derecenin gelmesi gerektiğini, kamuda bozulan ücret dengesinin tüm kamu görevlilerinin canını sıktığını, emeklilerin durumuna herkesin üzüldüğünü, ben inanıyorum ki hakem üyeleri de biliyorlar. Toplu sözleşme masasında haklısınız diyenler gibi onlar da bizi haklı buluyorlar. Ama sadece haklı olmakla kalmak istemiyoruz, hakkımızı istiyoruz! Biz, memura yoksulluğu reva görecek bir kararı asla kabul etmeyeceğiz, asla sineye çekmeyeceğiz. Direnmeye, eylemliliğe, bütün demokratik haklarımızı kullanmaya devam edeceğiz. Susmayacağız, susmayacağız, haykıracağız.” diye konuştu.
“Mücadelemiz sürecek, memurların sesi olmaya devam edeceğiz”
Kamu İşveren Heyeti’nden olduğu gibi Hakem Kurulu’ndan da kamu görevlilerini ve emeklileri yok sayan bir karar çıkması durumunda bunun sorumlusu olarak öncelikle Hazine ve Maliye Bakanı’nı göreceklerini dile getiren Yalçın, “Bu ücret dengesizliği devam ettiği müddetçe, gelir adaletsizliği sürdüğü müddetçe, aynı işi yapanlar arasındaki makas kapatılmadıkça, iş yerlerinde huzur kalmayacak, kamuda çalışma barışı sağlanamayacaktır. Memur-Sen olarak, sorunu dillendirmeye, gündemden düşürmemeye, memurların sesi olmaya devam edeceğiz. Mücadelemizi sürdürecek, gerekli adımları atmaktan da geri durmayacağız. Kurucu Genel Başkanımız Mehmet Akif İnan’ın da işaret ettiği istikamet gibi, her eylem yeniden diriltir bizi… Emeğimiz, ekmeğimiz, geleceğimiz için yaşasın hak, yaşasın emek, yaşasın adalet.” değerlendirmesinde bulundu.
“Onların derdi Memur-Sen, bizim derdimiz memur”
Memur-Sen’in Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na başvuruda bulunmadığına ancak üye gönderdiğine ilişkin soruya da cevap veren Yalçın, 4688 sayılı yasadaki çarpıklığa tepki olarak Hakem Kurulu’na başvurmadıklarını ve buna karşı Kamu İşvereni’nin tarihinde ilk defa başvuru yaptığını belirterek, şunları kaydetti:
“Bizim masada 58 tane uzlaştığımız madde var. Akademisyenlerden tutun da teknik personele kadar birçok alanda önemli iyileştirmeler mevcut. Bunların uygulanabilmesi için Hakem Kurulu’ndan çıkması gerekiyor. Onun için biz yetkili ve sorumlu sendika olarak bu kazanımların yitirilmemesi için süreçte yer aldık. Masada yer almayanların, söz sahibi olmayanların sosyal medyada manipülasyon yapması bu süreci baltalıyor. Onların derdi Memur-Sen, bizim derdimiz memur. Bizim derdimiz masada aldığımızı orada bırakmamak, emeği ve emekçinin refahını yükseltmektir.”
