2026 Yılı Bütçe Kanunu teklifine eklenen önergeyle üst düzey kamu yöneticilerine ilave ödeme verilmesini öngören düzenleme, kamu görevlilerinin enflasyon karşısında ezilen ücretlerinin telafisi gerekliliğinin kamu işverenince görüldüğünü ortaya koymuştur. Ancak ilave ödemenin sadece belli yönetici kadroları ve meslek gruplarıyla sınırlı tutulması hatalı bir yaklaşım, eksik bir düzenleme olmuştur.
Akademisyen, şube müdürü, eğitim müfettişi, üniversite daire başkanları, öğretmenler başta olmak üzere tüm eğitim ve bilim hizmet kolu çalışanlarını kapsayacak bir düzenleme, olması gereken ve kamu işvereninden beklenen bir adım olacaktır.
Son yıllarda bozulan ekonomik dengenin en büyük mağduru olan kamu görevlilerinin, satın alma güçlerindeki ve hayat standartlarındaki aşınmayı giderecek, enflasyon karşısında uğradıkları kaybı telafi edecek her türden düzenleme, desteklenmeyi ve takdiri hak edecektir. Ancak kamu görevlilerinin malî haklarında artış getirecek düzenlemenin kapsayıcı ve kuşatıcı olması, ücret adaletini gözetmesi, memurun aşınan alım gücünü telafi edici nitelikte olması gereklidir.
8. Dönem Toplu Sözleşme masasında üst yöneticilerden kariyer uzmanlarına, bütün meslek gruplarından hizmet sınıflarına, ek ödemelerden ek göstergelere kadar kamu görevlilerinin tamamını kapsayan, adaleti ve hakkaniyeti sağlayan ücret, ünvan ve skala dengesini gözeten teklifleri görmezden gelen, emeği karşılıksız, toplu sözleşmeyi işlevsiz bırakan Kamu İşveren Heyeti’nin ve hakem kurulunun hatasını düzeltmek TBMM’nin elindedir.
Çalışma hayatında barışın sağlanması, kayıpların önlenmesi, günün ihtiyaçlarının görülmesi ve kamu hizmetinin eksiksiz sunulması için ücret skalasındaki çarpıklığın giderilmesi zaruri bir ihtiyaçtır. Bu kapsamda akademisyenleri, üniversite daire başkanlarını, eğitim müfettişlerini ve şef-şube müdürü ünvanlı yöneticileri; Genel İdare Hizmetleri Sınıfı (GİHS), Teknik Hizmetler Sınıfı (THS) ve kamudaki en düşük ücret grubunu oluşturan Yardımcı Hizmetler Sınıfı (YHS) çalışanlarını içine alacak bir ücret artışı düzenlemesi yapılmalıdır. Bu düzenleme, çalışma barışına ve kurumsal verimliliğin artmasına katkı sağlayacaktır.
Bir kısım kamu görevlilerine ilave ödeme yapılması konusunda emeğin temsilcisi yetkili konfederasyon ve sendikalarla istişare etmeksizin tek taraflı olarak ortaya konulan iradenin; yıllardır gündeme getirdiğimiz, seyyanen zam verilmesi ve emekliliğe yansıtılması, öğretmenlerin ek ders ücreti mağduriyetinin giderilmesi, kalkınmada öncelikli bölgelerde görev yapan öğretmenlere ilave tazminat ödenmesi, THS çalışanlarının maaş/ücretlerinin iyileştirilmesi, birinci dereceye yükselen kamu görevlilerine 3600 ek gösterge verilmesi, akademik personelin mali haklarının iyileştirilmesi, yükseköğretim tazminatı, geliştirme ödeneği gibi ödeme kalemlerinin üniversite idari personeline de verilmesi, tazminat yansıtma oranlarının düzenlenmesi, şube müdürü, müdür, şef ve diğer meslek grupları ile uzmanların mali haklarının iyileştirilmesi, GİHS ve YHS çalışanlarının ücret beklentilerinin karşılanması başta olmak üzere diğer sorunların çözülmesinde de ortaya konulmasını beklemek kamu görevlilerinin en doğal hakkı ve meşru beklentisidir.
TBMM’den beklentimiz ve talebimiz; üst düzey yöneticiler ve belirli meslek grupları için yapılan düzenleme teklifinin, kamu görevlilerimizin bütününü kapsayacak, yukarıda ifade edilen sorunları çözecek, çalışanlar arasında ayrım yapmayacak, kamuda çalışma barışını koruyacak şekilde genişletilmesidir.
Eğitim-Bir-Sen olarak, bu vesileyle kamu işverenine bir kez daha çağrıda buluyoruz: Kamu görevlilerimizin ay sonunu getirmekte zorlandığı gerçeği görmezden gelinmemeli; Kamu İşveren Heyeti’nin ve hakem kurulunun, emeği göz ardı eden hatalı yaklaşımı düzeltilmeli, kamu görevlilerini ücrette ayrıştıran; ücret, ünvan, yetki skalasını bozan adımlardan vazgeçilmelidir. Üst düzey kamu görevlilerine yönelik düzenleme teklifine bütün memurlar ve emekliler dâhil edilmelidir.