Yazı
Yazar : Ali YALÇIN
80663 Görüntülenme
MEB Hukuk Müşavirliği Başörtüye Serbestliği Hazmedemedi mi?
Ali YALÇIN

Bürokratik vesayet, bürokratik barikat, bürokratik oligarşi değil ne denirse densin Milli Eğitim Bakanlığı Hukuk Müşavirliğinin yaptığını izah etmek mümkün değil. Yıllarca hukuk çiğnenerek insanlara yapılan zulmün, toplum mühendisliğinin, karartılan hayatların, depresyona sokulan başörtülü bayanların çektiği çilenin demokrasinin üzerindeki askeri vesayetin ürünü olduğunu artık herkes kabul ediyor. Danıştay 12. Dairesi dâhil. Ama ne yazık ki Milli Eğitim Bakanlığı Hukuk Müşavirliği hariç. Tek kelimeyle yazıklar olsun.

Samsun’un Vezirköprü ilçesi Gazi Pansiyonlu İlköğretim Okulu Din Kültürü öğretmeninin 2001 yılında derslere başörtülü girdiği için kılık kıyafet yönetmeliğine aykırı davrandığı gerekçesiyle soruşturmaya tabi tutulması ve soruşturma sonucunda; ideolojik amaçlarla kurumun huzur, sükûn ve çalışma düzenini bozduğu öne sürülerek devlet memurluğundan çıkarılması karşısında öğretmenin verdiği hukuk mücadelesi  11 yıl sonra  Danıştay  tarafından haklı bulunmuştur. Danıştay 12. Dairesi, 21.11.2012 tarihli ve 2012/3480 Esas, 2012/9158 sayılı kararla başörtüsüyle derse girmenin devlet memurluğundan çıkarılma cezasına sebebiyet vermeyeceğine hükmederek 11 yıl çekilen çileye kerhen şükür dedirtmiştir. Eğitim-Bir-Sen olarak söz konusu kararı “Geç Gelen Adalet, Başörtüsüyle İlgili Hatalı İçtihatları da Ortaya Koymuştur” başlığıyla web sayfamıza taşımız ve kararın hukuki, siyasi ve sosyal sonuçları hakkında kapsamlı bir değerlendirmede bulunmuştuk. Görünen o ki MEB Hukuk Müşavirliğini hesap edememişiz.

 

Danıştay 12. Dairesinin bu kararı ve gerekçesi gerek başörtüsü yasağının dayanaklarının ortadan kaldırılması gerekse getirdiği bakış açısı nedeniyle önemlidir. Derslere başörtülü girmek şeklindeki fiilin, çalıştığı kurumun huzur, sükûn ve çalışma düzenini bozucu nitelikte bulunmadığı, ideolojik ve siyasi amaçlarla yapıldığı da ortaya konulamadığına hükmeden Danıştay’a Milli Eğitim Bakanlığı Hukuk Müşavirliği itiraz etmiş ve öğretmenin göreve iadesini hazmedememiş. İnanılacak gibi değil. Bunun bir kamera şakası olmasını arzu ederdim ama ne acı ki gerçek.

 

1998 yılında üniversitelerde başörtüsü yasağı başladığında İstanbul Üniversitesi Rektörlüğüne seçilen Kemal Alemdaroğlu, başörtülü ve sakallı öğrencilerin ders ve sınavlara alınmamaları, girmişlerse yok sayılmaları, çıkmazlarsa da dersin iptal edilmesi gibi absürt bir genelge yayımladığında acaba bu günleri görmüş müdür bilemiyorum. Temel hak ve hürriyetler çiğnenerek Anayasa’ya aykırı bir biçimde, 12 Eylül Milli Güvenlik Konseyi tarafından çıkarılan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmeliğin bir gün gelip Anayasa’dan kanundan daha muteber hale geleceğini darbeci paşalar bile tahmin ettiğini sanmıyorum. Ama bu gün ne kadar şükretseler azdır. Çünkü Danıştay 12 Dairesinin “böyle saçmalık olmaz” dercesine verdiği karara itiraz eden vesayet atığı Hukuk Müşavirleri yolun yolumuzdur diyecek kadar darbeci geleneği içselleştirmişlerdir. Türkiye’de herkes Mursi’nin getirdiği Sisi ve bazı üst bürokratların Mursi’ye darbe yapmak için içine girdikleri kirli ilişkileri konuşuyor ve yazıklar olsun diyor. Mursi’nin Sisi’sinden Milli Eğitim Bakanlığı Hukuk Müşavirliği’nin yaptığının ne farkı var Allah aşkına.

Yapılanın şahsen hata olduğunu düşünmüyorum. Burada neye itiraz ettiğini bilemeyecek kadar basireti bağlı hukuk müşavirlerinin bulunduğunu da düşünmüyorum.

Hukuk Müşavirliğindeki sorumluların 659 sayılı KHK ile adli ve idari davalarda uyuşmazlıkların sulh yoluyla halli, kabul ve feragat ile kanun yollarına başvurmaktan ve davadan vazgeçme yetkilerine ilişkin düzenleme yapıldığını bilmemeleri mümkün değildir. Bu yüzden kimse, “sorumluluk gereği karara itiraz etmek zorundaydık, aksi halde görevi ihmal etmiş olurduk” bahanesine sığınmasın.

1. Hukuk Müşavirinin bu aymazlığı kamuoyuna açıklayabilmesi imkânsızdır. Ergenekon’un alt hücreleri işbaşındalar diyenler olabilir. Ben bu konuda bir şey demek istemiyorum ama gerçek hukuk müşavirleri ve gerçek bürokratlar iş başında değiller bu kesin. Ömer Dinçer, bazı bürokratları havuza almıştı. Haklı ya da haksız. Oraya girmiyorum. Üzerinde tartışılabilir ve haksızlık yapıldığını düşünenler olabilir bu ayrı bir tartışma konusu. Bu karara itiraz eden Hukuk Müşavirliği’ndeki sorumlu bürokratların havuza alınmasını teklif edenler olabilir, ancak ben sorumluların bizzat kendilerinin istifalarını vermeleri taraftarıyım. Yapılan işin tevil götürecek hiçbir tarafı yok.

Tek kelimeyle rezalet…

Yazıklar olsun. Yazıklar olsun.

 

 

Ali YALÇIN

EĞİTİM-BİR-SEN Genel Başkan Yardımcısı

Yazarın Diğer Yazıları
#

Siyonizmin sponsorları da bedelini ödeyecek

#

Zorluklar dayanışmayla aşılır, sorunlar örgütlenerek çözülür

#

Örgütlü gücümüzle tarih yazıyor, yetkimizle kazanım üretiyoruz

#

Eğitim sisteminin ihtiyacı tamir mi, imar mı?

#

Salgın sürecinde bir fedakârlık örneği: Eğitim çalışanları

#

Hakkımızdan azına razı olmadık, olmayız

#

Pagan kültürden medet uman çağdaşlık

#

Kamu görevlisi devletin yükü değil, gücüdür

#

Yeni ufuklardan yeni umutlara

#

Paradigmalar sarmalında kadın ve emek

#

Denetim, kadavraya otopsi değil, hayata koruyucu hekimlik yapmaktır

#

Fedakârlıklarımızın ham maddesi ideallerimizdir

#

"Eğitim kovayı doldurmak değil, ateşi tutuşturmaktır"

#

Seçimimiz daha ideal bir eğitim düzeni içindir

#

Şiddet eğitimi tehdit ve tahdit ediyor

#

Yanlışı göstermek doğruyu görenlerin hakkıdır

#

Bir istiklal ve istikbal meselesi olarak öğretmenlik mesleği

#

Bugün için umut gelecek için müjdeyiz

#

Sıralama ve yerleştirme baskısı altındaki ortaöğretime yerleştirme serüvenimiz

#

Niceliğimizin büyüklüğünü niteliğimizin gücüyle besliyoruz

#

Yabancı dil öğretimi için önce öğretmen

#

Cefayla açılan yolu vefayla yürüyoruz

#

Özel öğretimin hâli ve sorunlarının halli

#

Tarihin öznesi olmak için paradigmayı değiştirmeliyiz

#

Millî Eğitim millî eğilime uymalıdır

#

Hikmet sırrına erebilen üstün zekâlı çocukları tanıma ve yetiştirme davamız

#

Büyük Türkiye hedefine inanmış 402 bin üyeyle yeni anayasa yolculuğu başlatıyoruz

#

Muhaciri olduğumuz dünyanın Ensarı olmak

#

"Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın..."

#

Öncü medeniyet davasında imam hatip okullarının önemi ve sorumluluğu

#

Hep birlikte hareketleneceğiz, bereketlenerek büyümeye devam edeceğiz

#

Şimdi, herkesin kazandığı toplu sözleşmeyi anlatma vakti

#

Kültür elçisi olarak misafir öğrenciler

#

'İnsanlığın son adası'nda mesuliyetimiz

#

Denetimin unvan, imkân ve yetki sorunu

#

Hayatı Hakk'a uydurmak için bismillah...

#

Hayatı Durdurmak Kimlerin İşine Yarar?

#

KYK Artık Sorunların Altını Değil Üstünü Çizmeli

#

Öğretmenler Neden 'Ek Dersi' Değil de 'Ek İşi' Tercih Ediyorlar?

#

Dünü Kuşanıp Yarını Kuşatacaklar Buluştu

#

Yüreği, Kavgası, Sevdası ve Kalemi Güzel Adam

#

Ya Cumhurbaşkanı Öğretmen Olsaydı!

#

'Akademik Zam' Yeni Hükümetin Önceliği Olmalıdır

#

Aynı Sorun Aynı Hata Aynı Tartışma

#

FATİH Projesi Mesleki Eğitimi Uçurabilir mi?

#

İmkânsız Diye Bir Şey Yoktur

#

İHH'ya Hasım Olanlar İsrail'e Hısım Olanlardır

#

Milli Eğitimin Çağı Dönüştürecek Projesi

#

YÖK, Teknik Öğretmenleri Duymalıdır

#

Şafak Pavey'in Merhameti Değil, Rosa Parks'ın Başarısı

#

Sendikacılığın Öğretmeni Erol Battal

#

Öğretmenler Zimmetle Karşı Karşıya!

#

Sayın Bakanım, Bürokratların Öğretmene Neden Zulmediyor?

#

Onlar Çaresizliklerinden, Biz İse İnsanlığımızdan Utandık

#

Eğitim-İş’e Acil Şifalar Diliyorum

#

Kılık Kıyafet Özgürlüğü Eyleminde Dik Duranlar ve Dibe Vuranlar

#

MEB “Unutan iyileşir” Politikasını Bırakmalı

#

Milli Eğitim 100 Temel Eseri, Ertuğrul Günay İse Kendini Gözden Geçirsin

#

Sıddık Ertaş’ın Rosa Parks Duruşunu Kutluyorum

#

Devletin Sadık Kulları ‘Çiçek Olun’…

#

Statükonun Mankurtlaşmış Kibirli Bekçilerine

#

Vali Öğretmenleri Anladı Darısı Hükümete

#

Çığlıklar Feryada Dönüştü Çözüm: İl Emri

#

Eğitim-Bir-Sen Neleri Yapmadı?

#

‘Kamusal Alan’ Koca Bir Yalan!

#

Bakan Felaket Tellallarını Ters Köşeye Yatırdı

#

Bakan’ın İçi Burkulmuş, Biz ise Çileden Çıktık

#

Öğretmenler Bu Kez Himmet Değil Buğday İstiyor

#

Herkesi Eğitim Müfettişi Olmaya Davet Ediyorum

#

Bazı Eğitim Müfettişleri İstiklal Mahkemelerine Rahmet Okutuyor!

#

Özel Harekât Okullara Kaydırılsın (!)

#

Yalan Namertlerin Cesaretidir

#

Fişleyen Rektörü ve Dışlanan Doçenti Anlayabilmek…

#

Kurban Olarak Daha Kaç Okul Müdürü Lazım?

#

Şeflere “Ötanazi” Uygulanıyor

#

BT Öğretmenlerinin Sorunları Çözülebilir mi?

#

Sözleşmeli Yolluğunda Yanlışlar Zinciri!

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen