Yazı
Yazar : Ramazan ÇAKIRCI
81652 Görüntülenme
Yeni Bakan Avcı’nın Eğitimde Önceliği Ne Olmalı?
Ramazan ÇAKIRCI

Bundan bir buçuk yıl önce idi. Milli Eğitim eski Bakanı Sayın Ömer Dinçer bakanlık görevini üstlenince bir yazı yazmıştım. Yazımın başlığı “Ömer Dinçer’in önceliği” idi. Bu yazıda Ömer Dinçer’in kişisel sitesinde alıntıladığım bir hikâyeyi paylaşmıştım. Yazımda, “Sayın Bakan’ın sitesindeki ‘yönetim dersleri’ bölümünde birbirinden güzel hikâyeleri okuma imkânı buldum. Hikâyelerden bir tanesi, ‘Sizin hayatınızdaki büyük taş parçaları nelerdir?’ idi. Bu hikâyeyi okuyunca, yeni Milli Eğitim Bakanı için ‘büyük taş parçaları neler olmadır’ diye düşündüm. Aslında bu düşündüklerim toplumun yıllarca tartıştığı ve hayata geçmesini beklediği hususlardır” demiştim. Sayın Bakan, “yönetim dersleri” başlığı altında başkalarına verdiği tavsiyelere kendisi uyup, alıntılanan hikâyede anlatıldığı gibi bir yönetim anlayışı sergilemiş olsaydı, belki daha uzun yıllar bakanlık görevini sürdürecekti. Peki, Sayın Bakan ne yaptı? Buna verileceğim cevap ise bir buçuk yılda çok iş yaptı; olumlu veya olumsuz. Burada Ömer Dinçer, irice kaya parçalarını kavanoza koydu. Ama kavanoza sıra ile çakıl taşı ve kumu koymadı. İri kaya parçaları arasına önce sürahideki suyu döktü. Daha sonra çakıl taşı ve kumu dökmeye kalkışınca kavanoz taştı.

***

Ömer Dinçer, bir buçuk yıl içinde başta teşkilat yasası olmak üzere köklü değişiklikler yaptı; merkez teşkilatındaki hantal yapıyı ve eğitim sistemini değiştirdi, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkardı, seçmeli Kur’an-ı Kerim, Siyer ve din eğitimi dersini müfredata koydu, Milli Güvenlik Dersi’ni kaldırdı, 19 Mayıs törenlerinin statlarda kutlama zorunluluğuna son verdi. Bunlar yabana atılmayacak kadar önemli değişikliklerdir. Yaptığı bazı işler ise yarım oldu. Öğrenci kılık ve kıyafet yönetmeliği değişikliği yeterli görülmedi. Öğrencilere, başlarını sadece Kur’an-ı Kerim derslerinde veya imam hatiplerde örtebilme imkânı verilmesi yetersiz görüldü. Oysa bir derste başını örtebilen öğrencinin ikinci derste başını açmak zorunda bırakılması tepkiyle karşılandı. Öğrenci andının ortaokullarda kaldırılması ama ilkokullarda devam etmesi yarım yapılan işlerdendi. Kısa sürede yaptığı köklü değişikliklerle Ömer Dinçer tarihe geçti. Bu yaptıkları belki uzun yıllar unutulmayacak, hafızalarda yer edinecek ve milletimiz de hayırla yâd edecektir ama değiştirdiği eğitim sisteminde ciddi işçilik hataları oldu. Öğretmenlerin, yöneticilerin atama ve yer değiştirmelerinde yumuşak geçiş yapılmadı. Norm fazlası öğretmenlerin atamalarında olsun, özür durumuna bağlı yer değişikliği gibi uygulamalarda olsun, keskin ve sert geçişler yaptı. Eğitimcileri mağdur etti. Üslubuyla yöneticileri ve öğretmenleri üzdü, incitti. Kırdıklarının gönlünü almadı. Yanlış da olsa uygulama ve düzenlemelerde bildiğini okudu, yanlışta ısrarcı oldu. Kısacası, bazı doğru ve güzel adımlar attıysa da, sonraki adımlar yanlış olunca sorunlar çözülmeden taştı. Ancak, Ömer Dinçer’in bizce en büyük hatası, Milli Eğitim gibi devasa bir yapıyı, bu yapının paydaşlarının ve onların temsilcilerinin düşüncelerini, önerilerini, uyarılarını dikkate almadan, kurumsal bilgi ve tecrübe birikimini göz ardı ederek dar bir çevreyle yönetmeye kalkmasıydı. Bir transatlantiğin, Şirket-i Hayriye vapurlarında kullanılan çarklarla yüzdürülemeyeceğini göremedi, görmek istemedi; hele hele bir de ‘geminin köprü üstü’nde bulunanlar hariç tüm personel küstürülmüşken!

Şimdi yeni bir bakan atandı. Öncelikle yeni bakana görevinin hayırlı olmasını diliyorum. Yeni bakan, özellikle yeni eğitim sisteminin yasallaşma sürecinde TBMM Milli Eğitim Komisyonu başkan olarak çok önemli bir görev üstlenmiş ve süreci sağlıklı bir şekilde yönetmişti. O süreçte sendika olarak kendisiyle iyi çalıştık. Sürece katkı sunmak için hazırladığımız raporları dikkate aldı. Bu yönüyle paydaşların görüş ve önerilerini önemseyen bir kişi olarak biliyoruz. Sayın Başbakan, Ömer Dinçer’in, eğitim camiasında kırdığı gönüllerin tamir edilmesi gerektiğinin farkında olarak, özellikle yeni sistemin yasalaşma sürecinde işin başında olan Nabi Avcı’yı tercih etmesi, yeni eğitim sistemini ne derece önemsediğini ortaya koymuştur.

Burada, sağlıklı yürütülmesi gereken, yeni eğitim sistemi ve gönülleri kırılan eğitimciler. Nabi Avcı’nın yapacağı ilk işlerden biri; veli ve öğrenci nezdinde yalnız bırakılan öğretmene ve tüm eğitim çalışanlarına sahip çıkmak, gönüllerini almak ve öğretmenlerin ‘eşit işe eşit ücret’ politikasıyla uğradıkları haksızlığı gidermek olmalıdır. 

Yazarın Diğer Yazıları
#

Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal davası

#

Emek varsa başarı vardır

#

Mutfak yangın yeri

#

Sağımızdaki yalanın gerçeği örtme çabası

#

Bir vakıf insanı, sendikacı Mithat Sevin

#

Eğitim çalışanlarının güçlü sesi, genel yetkinin değişmeyen adresiyiz

#

Sendikacılığın hokkabazları

#

Umudu yeryüzüne aşılamak için daha fazla gayret

#

Kitabın, davanın, vefanın hakkını veren adam: Erol Battal

#

Ne rakipsiniz ne de refik

#

Devlet yalan söylemez!

#

Destanımıza yeni bir sayfa daha ekledik

#

Popüler kültürün kutsallarına kurban verilecek hayatlarımız yok

#

Her başlangıç yeni bir ruh, yeni bir heyecandır

#

Uluslararası sempozyumumuzun ardından

#

Sabır, dayanışma, direniş, kararlılık, alın teri...

#

İlimle yönetemeyen, zulümle yönetir

#

İyilik örgütlü gücümüzle kazanacak

#

Gelecek sizinle daha iyi olacak

#

Truva atı ya da beşinci kol faaliyetleri

#

Bir halk destanı: 15 Temmuz

#

Gelecek günler daha güzel olacak

#

Türkiye Buluşmamızda yapay sınırları aştık

#

Öze yeni bir yolculuk zamanı

#

Seçimimiz Kumpasları Bozmalı

#

Kararlı mücadeleyle güçlü Kazanımlar

#

Yüreğe Düşen Loğ Taşı

#

İLKSAN'da Zorunlu Üyelik Dayatmasına Nokta Koyduk

#

Destanlarımıza destan ekleyen lider kadrolara selam olsun

#

Yeniden Bismillah

#

Adım Adım Yükseköğretim Tazminatı Mücadelemiz

#

MEB'in 'I am Sorry' Deme Lüksü Yok

#

Y.U. Sendikacılığı

#

Yönetmelik Durdurulduğunda Atanmışlar Yürür mü?

#

Özgür Üniversite ve Örgütlenme

#

Kariyer Basamakları Bariyer Basamaklarına Döndü

#

Özür Durumuna Bağlı Yer Değişikliği ve Yargı Kararları

#

MEB Hatasından Dönmelidir

#

MEB Mevsimsel Norm Güncellemesinden Vazgeçmelidir

#

Nerden Baksan Haksızlık Nerden Baksan Tutarsızlık!

#

MEB’e Acil Reçete

#

Üniversitelerde Özgürlük ve Özlük için Örgütlenme

#

Tahriklere Gelmeden Kararlı ve Sabırlı Olacağız

#

Öğretmenler; Ömer’in, Merhamet ve Adaletini Bekliyor

#

Resen Atamalarda da 40 Bin Defa Düşünüldü mü?

#

Yeni Yılda da İnşa Sürecinin Öncüsü Olacağız

#

Sorun Yaşayanda mı Yaşatanda mı?

#

Yeni Bir Medeniyetin İnşası ve Öğretmenin Değeri

#

Bu Kez Yanılmak İstiyoruz!

#

Toplu Sözleşme Süreci ve Üç Cephede Mücadele Etmek

#

Hükümet ‘Yunanistan’a Döneriz’ Edebiyatından Vazgeçmelidir

#

Kesintili Eğitim ve Manipülatif Yaklaşımlar

#

Anadolu Liselerine Öğretmen Seçimi Sınavına Girilmeli Mi?

#

Yolun Açık Olsun Yusuf Ziya Özcan Hoca

#

Ek Ödemede Eğitimcilerin Muadili Kim?

#

Köklü Değişim İçin Yeni KHK’lara İhtiyaç Var

#

Değişen Paradigma ve Hak Arama Kültürü

#

Son Toplu Görüşme’de Konfederasyonumuzun Kazanımları!

#

Usuls

#

Garip Bir Dava ve Sonrası…

#

Danıştay ve İsviçre’de Minareyi Yasaklayan Zihniyet!

#

18 Kasım Çarşamba Günü Meydanlardayız!

#

Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçimi

#

Öğretmenlerin Beklediği Yönetmelik

#

Hedefe Emin Adımlarla!

#

Bu Yanlış Uygulamayla Nereye Kadar!

#

Öğretmenim! Bu Bir İLKSAN Hikayesidir

#

Kadro Sözü Üzerinden Bir Yıl Geçti

#

Sürekli Değişen Kurallar Hukuki Güvenceyi Zedeliyor

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen